PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Garantili Kız Tavlama Sanatı


Nusret
09.Ocak.2019, 00:05
Kızlarla bir arada bulunun
Kahvede pişpirik ya da altmışaltı oynayarak kız tavlanmaz. Kız tavlayabilmek için onlarla tanışabilmek, tanışabilmek için de onların bulunduğu yere gitmek, doğacak her tanışma fırsatını iyi değerlendirmek, hatta bu fırsatı yaratmak gerekir.


Kadın piyangodan çıkmaz. Emekle çabayla elde edilir. Göstereceğiniz ilk gayret kızların nereye gittiğini araştırmak olmalıdır. Ne demiş me?hur Latin şairi Ovidius:

Bilir avcının iyisi nerede tuzak
kurulur karacalara
Bilir bilmesine hangi boğazda
vurulur azgın domuz
Kuş kuşlayan bilir dizim dizim
kuşlar nereden gelir.
Bunlar gibi senin de
Bulup çıkarman gerek
kızların kaynağını.


Kendinize güvenin
Kendinize güvenmeniz, yalnız kız tavlama konusunda değil, hayatın tüm alanlarında başarıya ulaşmanızın önşartıdır. Korkulanın başa gelmesi, çoğu zaman, kendine güvenin bulunmayışından kaynaklanır. İlkokul kitaplarında anlatılan ufak bir hikâyeyi hatırlayalım: Süt dolu kaba düşen iki kurbağadan, kendine güvenmeyen, kolayca umitsizliğe kapılan kurbağa boğulmuştu. Sizin de hiç bir vakit ümitsizliğe kapılmamanız ve devamlı mücadele etmeniz gerekir. Ki, sadece bu bile kızların size hasta olmasını sağlayabilir. Kaldı ki sosyal hayattaki başarıyla cinsel başarı arasında enlem bir ilişki vardır. Birini başaran öbürünü de başarır. Çünkü ikisinin temelinde de yukarıda saydığım "erdem"ler bulunmaktadır.

Neden umutsuzluğa kapılasınız ki? Dünyadaki ve ülkemizdeki kadın - erkek sayıları aşağı yukarı eşittir. Her erkeğe bir kadın düşmektedir. Kör, topal ya da sağır da olsanız. Sizin de kısmetiniz çıkar! Yine, me?hur şair mısralarında;

Kesilmesin umudun, gün gün
alıştırılır at boyunduruğa
At yavaş yavaş koşuma
Sürtünür de aşınır demir
Toğrağı sürtmekle yıpranır
saban demiri
Ne var taştan katı?
Ne var sudan uysal?
Bak nasıl aşındırır taşı.

diyerek de ne güzel anlatmış.



İlk adımı siz atın
Her ne kadar kadınlar kabul etmese de erkek üstünlüğüne dayanan bir sosyal ortamda yaşıyoruz. Erkek üstünlüğü kadını geriletmiştir ister istemez. Bu da kadınların tepkisiz olmasına yol açmıştır. Sonradan da tabi bu pasifliğin kadının doğasından geldiği ileri sürülmüştür. Bereket versin ki bunun böyle olmadığı bugün biliniyor. Ama kadının cinsel dilek göstermesi bugün bile ayıp sayılıyor. Oysa hiç bir kadın cinsiyetsiz değildir. Cinsel dilek duymak ve bunu belirtmek elbetteki hakkıdır. Ama tekrar de ilk adımı siz adın. Nasıl mı? Hoşlandığınız kızın arkadaşlarıyla arkadaş olabilirseniz, hedefe yaklaştınız demektir. Bundan sonra sabırla tanıştırılmayı bekleyin ve her vakit konuşmaya hazır bir şekilde tetikte bekleyin. Söz gelişi, kız durakta mı bekliyor? Derhal ona duraktan hangi otobüslerin geçtiğini sorun. Ya da bitişik masanızda afet mi afet mi bir kız mı oturuyor? Derhal ona havanın güzelliğinden bahsedin. Bir kadın size bir şey mi sordu? Sakın bilmiyorum demeyin. Bu ilk adımı atabilirseniz, konuşmanın devamını da istediğiniz yöne çeker ve sürdürürsünüz. Süslü püslü sözler kullanmayın. Bu sizin kendinizi göstermek istediğiniz anlamına gelir ki, belirtilmesi gereken sizin öneminiz değil, karşınızdakine verdiğiniz önemdir.

Yine me?hur bir yazar, ?Kadınları güldürebilmeyi öğren. Kadına kahkayı attırabildin mi, karyola gıcırtılarına dönüştürebilirsin fıkırdamasını? diyerek bizlere ö?üt ediyor.





Her fırsatta kadına dokunun
Bir ilişkinin kurulmasında gözden ve sözden sonra sıra "el"e gelir. Her fırsatta elinizi kullanmalısınız. Bir caddeden mi geçiyorsunuz, arabalar çiğnemesin diye kızın elinden tutmalısınız. Otobüsten inerken, elinizi sırtına koyarak ona yol vermelisiniz. Bir masada otururken yüzüğünü çok beğendiğinizi söylemeden önce, yüzüğü daha yakından görmek için kızın elini avucunuzun sıcaklığına almalısınız.
Yine Ovidius diyor ki:
Bak, bir de eteği düşmüş,
değmişse yere
derleyip topla, kaldır yerden,
Gözden ayırma, tozlanmasın iyi bak
Ödülür bu yaptığın en azından
kızın çıplak bacaklarını görmek.


Yalanlar söyleyin
Cinsel birlikteliği en az erkekler kadar kadınlar da arzulamaktadır. Fakat, kadınlar tekrar de hoş bir erkekle karşılaştıklarında ondan kendilerini ?rak tutmak için arkadaş olmanın, arkadaş kalmanın erdemlerinden bahsederler. Bilirler ki, erkek üstelerse, kendilerine söz geçiremeyecek, teslim olacaklardır. Bu nedenle de kadınlara her türlü vaadde bulunmakta çekinmeyin. Onlarda bilhassa yalana inanmak konusunda müthiş bir kabiliyet ve dilek vardır. Kaldı ki ne kadar yalan söylerseniz söyleyin, tüm yalanlarınızın altında, o kadına duyduğunuz sevginin gerçekliği, içtenliği bulunmaktadır.
Yaz, tatlı diller dök,
anlat yana yakıla
Kim olursan ol,
durumuna bakma aldırma.
Yumuşatır tanrıların bile
hıncını yakarışlar.
Söz ver bol bol, ne gider elinden?
Kim olsa varl?kl? olabilir
söz verme konusunda.
Umutlar avutur, oyalar
kişiyi uzun uzadıya
Tanrıça aldatırsa, kadın ne yapmaz?


İltifat edip, hediyeler verin
İnsanoğlu beğenilmekten, övülmekten hoşlanır. Beğenilip övüldükçe otokritikliğini yitirir. Bu, elbette ki kadınlar için de böyledir. Kadın daha çok alaka ister, daha çok taktir bekler. Hayatını bunun üzerine kurmuştur. Bu alaka ve taktir, yalnız sevgi bağlarının kurulması için değil, sürdürülmesi için de gereklidir. Sevgi de her şey gibi doğar, büyür ve ölür. Onu uzun ömürlü kılacak şeyler ilgi, taktir, iltifat ve hediyelerdir.
Benzet gözü şaşıları Venüs'e
Kızıl saçlıyı Minerva'ya
İnce, uzun boyluyu fidana.
Cana yakın bul iri kıyımlısını,
Güzel deyiver,
öv güzel olmayan yanını
Yaşını sorma, araştırma doğum yılını.


Kadına uyun
Günümüzün kadını kendisini erkeğe uydurmak zahmetine katlanmıyor; kendisine uyacak erkeği arıyor. Kadınların bir erkekten ayrıldıktan sonra adamın kendisini anlamadığını öne sürmesi de bundan kaynaklanır. O yüzden kadınları anlamaya çalışın. Anlamıyorsanız da anlıyor gibi görünün. Onun sevdiği artisti sevin. Dinlediği plakları dinleyin. En sevdiğiniz renk onun da en sevdiği renk olsun. Ve onun her fikrine katılın. Bunun tam tersi durumlar olsa olsa dikkat çekmek için olabilir. Ama burada da dikkat edilmesi gereken husus, kadının sizi ikna etmeye çalışmaya başladığı andan itibaren sona ermelidir. Unutmamak gerekir ki kadınlarla tartışan erkekler, genellikle kadınlarla ilişki kuramayanlardır. Tartışma onları bir arada bulundurur. Ya da bir arada bulunmak için tartışırlar.


Sabırlı olun
Atalarımız "Sabırla koruk helva olur" demişler. Sabır, bu kadar imkansız bir şeyi bile gerçekleştirebilecek güçtedir. İşte, bir kadını da elde etmek genellikle sabır isteyen meşakkatli bir süreçtir. Bunun çeşitli sebebleri vardır. Hoşlandığınız kadın başkasıyla beraber olabilir. Durum böyleyse diğer ilişki bitinceye kadar ona karşı ilginizi devaml? canlı tutmalısınız. Çoğu erkek böyle bir durumla karşılaştığında ilgisini sürdürmeyi bırakır. Bu yanlıştır. Çünkü kadının ilişkisi bir noktaya geldiğinde zayıflayacak ve kadın bir tercih yapmak zorunda kalacaktır. Ya ilişkisini sürdürecek ya da siz ilginizi canlı tutmaya devam ediyorsanız sizinle beraber olmaya başlayacaktır. Bir kadını elde etmenin sabır işi olmasının bir başka sebebi de, cinsel alaka ve arzunun zamanla olgunlaşmasıdır. Olgunlaşmanın zamanı ve hızı her kadına göre değişir. Ama ne kadar değişirse değişsin, bu hız daima erkeğinkinden daha yavaştır. Mâhsulünü yazın alacak bir bahçıvan gibi sabırlı olmalısınız. Bu bir ay, bir mevsim hatta kimi yıllarca da sürebilir. Sizin bu ilginiz aynı, suyun taşı aşındırması gibi onun da direncini aşındıracaktır. Üstelik, bu kadar uzun süre ilginizi belirtmeniz, di?eri erkekler gibi geçici bir hevesle, sırf isteklerinize alet etmek istemediğiniz gibi de bir netice çıkaracaktır. Ve unutmamak gerekir ki "ele geçmez, yola gelmez sevilen tüm kadınlar."


Üsteleyin
Şimdiye kadar gördük ki kadın istekle yanarken ?hayır? diyor. Direniyor, kaçıyor. Tekrar gördük ki kadın, aldatılmaktan, güvensizlikten, yasaklardan kaçıyor; Kaçarken de sevgiye, güvene koşuyor. İçgüdüleri ona ?yap?, mantığıysa ?yapma? diyor. Bu nedenle ona sevgi göstererek, itimat vererek ısrar etmeli, içgüdü ve mantık çatışmasından içgüdüsünün galip çıkmasını sağlamalısınız.
Kim bilge olur da
öpücükler katmak istemez
Tatlı sözlerine bu mevzu, bahis da,
çekinme öpmekten,
Seni bir öpen olmasa bile
İlkin karşı kor kadın:
?Çok kötüsün? der.
Görürsün karşı koymakla
yenildiğini de,
İncitme sakın incecik,
güzelim dudaklarını,
Yakınmasın kabaca davranışlarından
Bir öpücük alıp ardını getirmeyen
Yıkmış demektir yaptığını
kendi eliyle.
Aşırılık değildir öpüştükten
sonra işi sürdürmek.
Utanılacak bir yönü yoktur
onlarca bu işin
Severek katlanır baskıya kadın,
göster gücünü.
Yürekten isterler ezilmeyi sıkılmayı
Sevişirken içini açar kadının ezilmek
Bayılır tadına sıkılmanın ezilmenin
Bir gülüş belirir yüzünde,
acı doğar içinde,
Gönlünü yapmayınca, sızlar yüreği

Her şey olsun ister kadın, ama kendi elinde olmadan. Her vakit bir suçluluk duygusu içindedir ve bunu başka bir şeyin, başka birisinin üstüne atmak isterler. O yüzden "hayır!" sözcüğüne tıka kulaklarını.



Size güvenmesini sağlayın
Bir kadının size güvenmesi sizin kendinize güvenmeniz kadar kadar önemlidir. Sizin hiç kimseyi değil, sadece ve sadece onu istediğinize, ilişkinizi çevreye yaymayacağınıza, onu yüzüstü bırakmayacağınıza, zayıf anlarında ona destek olacağınıza inanması ve bu konularda size güvenmesi gerekir.


Kadınlarla arkadaş olmaya kalkmayın
Kız tavlamanın kurallarından biri de "Ani taarruz, kat'i neticedir." Cinsellikten utanan kendisine güvenemeyen erkekler, "önce bir arkadaş olayım, sonra her şeyi söylerim" diyerek kadın üzerindeki isteklerini belirtmekten kaçınırlar. Bu çekingenlik arkadaşlık süresince de devam ettiğinden hiç bir vakit söyleyemezler. Söyleseler bile, onlar artık kadın için erkek olmaktan çok uzaktır. Bu nedenle de reddedilirler ve hatta arkadaşlıklarını da kaybederler.

Ateşle barut yan yana durmaz sözü, sadece barutla ateş arasındaki ilişkinin sonucunu değil, süresini de belirtir. Cinsel bir netice elde etmek istiyorsanız, kadına karşı yaklaşmanızın da cinsel olması gerekir. Unutmayın ki bir kadın hoşlanmadığı bir adamla sokakta dahi yan yana yürümez. Eğer sizi arkadaş çevresine almış, sizi de arkadaş olarak bellemişse, demiri tavında dövmeniz gerekir.



Kıskanmayın
Kıskançlık erkeğin boynuna takılan hızma gibidir. Kadın, kıskanan erkeği dilediği yere çeker götürür, ocağına incir ağacı diker. Dikkat edilirse kıskanılan kadınlar genellikle havai mizaçlı kadınlardır. Böyle bir kadına duyulan sevgiyle onu kaybetme korkusunun ürünüdür kıskançlık. Bu güçsüzlük, kadını kendinize bağlayamamış olmanız ya da onu kaybettiğinizde yenisini bulamayacağınız korkusunu dile getirir. Oysa, kadın sivilce gibidir. Kendi haline bırakırsanız, basit iyileşir. Durmadan onunla oynarsınız azar, kıskançlık gibi çare bulunmaz bir illet olur. Kadın, güvercinler gibi uçup gitmek, gökyüzünde vakit geçirmek akşam olunca da kümese dönmek ister. Kıskançlık yüzünden buna ruhsat vermeyen erkek, kadının havasızlıktan boğulacağını, sonunda büsbütün kaybedeceğini bilmelidir. Ayrıca şunu da bilmelidirler ki, kadın bir şeyi aklına koydu mu yapar. Hiçbir şey mani olamaz ona. Asıl mesele, ona mani olmak değil, sizinle ilişkisinin devam etmesidir.


Kadını eve götürmesini bilin
Kadın cinselliği içgüdüsel olarak istemekte ama mantıksal olarak istememektedir. Bu bakımdan devaml? bir bocalama içindedir. Bunun için de kadını eve götürmesini bilmek ayrı biri incelik ve teknik isteyen bir iştir. İlk öncelikle müsait zamanı kollamak gerekir. Kadının yatağa gitmeden önceki tüm aşamalardan geçmesi gerekir. Daha evvel elini dahi tutmadığınız bir kadını eve götürseniz bile, bir netice almanız süphelidir. Ya da kadının çok az vakti varsa, kapıdan girer girmez saldıracak da değilsiniz.

Kadın ne kadar hazır olursa olsun, "hadi eve gidelim" denildiği vakit itiraz eder. Bu nedenle de bu sözün derhal arkasına onun merak ettiği bir şeyi göstermek ya da dinletmek istediğinizi eklemeniz gerekir. "Hadi eve gidelim. Sana pul koleksiyonumu göstereyim." vb.


Kadın günah saydığı davranışı seve seve tekrarladığı halde, bunun sözle ifadesini asla istemez (...) Hatta tersler erkeği, koyu ahlakçı kesilir.



Sonsöz:
İnsan mizacı kişiden kişiye değişir. Bu bakımdan elde edilmek istenen kadının mizacı kadar yukarıda anlattığımız taktikleri uygulayacak kişinin mizacı da başarıyı ya da başarısızlığı tayin edecektir. Başarısızlık halinde göz diktiğiniz kadını elde etmekten vazgeçip, çevredeki diğer kadınların peşine düşmek gerekir. Devaml? başarısızlık asla söz konusu olamaz. Eğer kendinize has bir yol tutturmuşsanız burada yazılanları uygulamaya çalışmanız boşunadır. Çünkü, nasıl her kadının kalbine giden bir yol varsa, her erkeğin de kendine ait yolları vardır. Şüphe yok ki, bilmek ve yapmak ayrı şeylerdir. Bu nedenle de artık bildiklerinizi, öğrendiklerinizi uygulamaya başlamanın zamanı geLDİ!!!