PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Eklem ağrısı nedenleri nelerdir?


Elif
08.Ocak.2019, 23:57
Eklem ağrısı sebep olur? Mafsal ağrısının tedavisi nasıldır? Mafsal ağrısı nasıl geçer?
Eklem ağrısı nedenleri nelerdir?

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ahmet Uslu “Eklem şikayetleri her yaş grubunda görülebilmekle birlikte kadınlarda erkeklere nazaran daha yüksek bir oranda görülüyor. Bunda çok kilolar, hareketsiz bir yaşam sürdürmek ve hormon kaynaklı nedenler etkili oluyor" diyor ve mafsal ağrısının altında yatan nedenleri sıralıyor:
Soğuk hava
Proteinden varl?kl? beslenme
Bilinçsiz egzersiz yapma
Eklemleri zorlayıcı hareketler yapma ve ağır kaldırma
Düşme ve çarpma
Kontrolsüz ve bilinçsiz ilaç seçimi
Düzensiz beslenme ve uyku düzeni bozukluğu
Depresyon
Birbirine karışan iki hastalık

Halk arasında eklemlerde ağrıya sebep olan her ağrı romatizma, iltihaplı ve iltihapsız romatizma, yumuşak doku romatizması, omurga romatizması gibi isimlerle anılıyor. Oysa ‘Artroz’ ve ‘Artrit’ birbirinden farklı iki hastalık.

Artroz

Eklem kıkırdaklarındaki harabiyete bağlı olarak çoğu vakit yaşlılık, travma, zorlama gibi nedenlerle oluşuyor.

Artrit

Yani iltihaplı romatizma ise metabolizma bozuklukları, bağışıklık sisteminden kaynaklanan nedenler gelişiyor.

Eklem ağrıları kışın daha çok görülüyor

Sebebi çok net olmamakla birlikte soğuğa bağlı damarlarda oluşan spazm dokulara daha az kan ve dolayısı ile oksijen gitmesine sebep oluyor. Soğuk günlerdeki hava basıncı değişiklikleri de eklemlerde ağrılara sebep olabilir

Genetik yatkınlıklar var

Örneğin en sık görülen romatizmal hastalıklardan olan romatoid artrit hastası bir bireyin, akrabalarında bu hastalığın görülme sıklığı yüzde 1-2 oranında iken, aynı yumurta ikizlerinde, ikizlerden birinde romatizma varsa diğerinde romatizma gelişme ihtimalinin yüzde 15-20 düzeyinde oluyor. Romatizmal kaynaklı ağrılarda tutulan eklemin yeri, sayısı, ağrının süresi gibi bulguların romatizmal hastalıkla ilgili ipuçları vererek, tanı açısından yol gösterici olduğunu belirtiyor. Örneğin Gut atağına bağlı mafsal ağrısı çoğunlukla sadece ayak başparmağını tutabilirken romatoid artrit hastalığında, ağrılar el, el bileği ve el parmak eklemlerini de etkiliyor. Ya da bel ağrısı ve sabah tutukluğu tan?m ediyorsa ankliozan spondilit hastası olabiliyor.

Eklem ağrısı tedavisi nasıldır?

Travmaya bağlı bir ağrıysa akut dönemde soğuk uygulama lokal ya da sistemik ağrı kesiciler faydalı olabiliyor.

Hastada yumuşak doku romatizması varsa sıcak kompres ve kas gevşeticiler işe yarayabiliyor.

Romatizmal ağrılar ve mafsal kireçlenmesi için fizik tedavi uygulamaları, sıcak su ve kaplıcalar faydalı olabiliyor.

Her romatizmal hastalık için kullanılacak ilaç ve ilaç grupları farklılık gösterebiliyor. Kimi vakit bunda hasta tercihi ya da hasta uyumu gibi faktörler rol oynadığı gibi, diğer sistemik hastalıkları ile ilişkili olarak ilaç tercihleri farklılaşılabiliyor.

Romatizmal hastalıklarda kalıcı mafsal harabiyeti olmaması için mutlaka tıbbi destek almak gerekiyor.

Eklem fonksiyonlarının korunabilmesi için düzenli egzersiz yapmak çok önemli.

Beslenmeye ve dinlenmeye ehemmiyet vererek kilo kontrolü sağlamak gerekiyor.

Eğer kişide gut hastalığı varsa aşırı protein tüketiminden, fibromiyalji varsa uykusuzluktan ?rak kalınması hastalığın yarattığı şikayetleri aka ölçüde azaltıyor.

Kireçlenmeye bağlı mafsal ağrıları varsa kıkırdak yapımını uyaran kondroitin sülfat takviyesi kısmi bir çözüm yaratsa da kilo verilmediği sürece eklemlerin kişiyi uzun süre ağrısız şekilde taşıması olas? olamıyor.

Eklem ağrılarının ilacı kemikli et suyu

Günümüzün en sık şikayet edilen sağlık sorunlarından biri olan bel, omuz, bilek ve diz ağrılarına yol açan nedenlerin başında aşırı kilo, hareketsiz yaşam şekli ve karbonhidrat ağırlıklı beslenmenin geldiğine dikkat çeken Dr. Sinan Akkurt, bu üç etkenin de birbirini tetiklediğini savundu. “Yanlış beslendikçe kilo alıyoruz, kilo aldıkça hareketsizleşiyoruz. Kemik suyu, sakatatlar gibi kemik, kıkırdak, kas ve tendonlarımızın ana gereksinim maddelerini unuttuk” diyen Dr. Akkurt, bilhassa mafsal ağrıları olanlara kolajen, kalsiyum ve hiyalüronik asit kazanmaları için kemikli et ve sakatat tüketmelerini önerdi.

Eklem ağrılarının aşırı ağırlık kaldırmaya, bilgisayar / televizyon başında saatlerce hareketsiz oturmaya, umumi olarak hareketsiz bir yaşam şekli benimsemeye ya da yaşa bağlı olarak da artabileceğini dile getiren Dr. Sinan Akkurt, uzun süre geçmeyen ve belli bir bölgede yoğunlaşan ağrılarda doktora başvurulması gerektiğini söyledi. “Eklemlerimiz bir yandan iyi beslenmeme yüzünden zayıflarken, diğer yandan alınan çok kilolar nedeniyle aşırı yüke maruz kalıyorlar. Bir anda aklımıza spor yapmak gelip de ilk iş koşuya başladığımızda onları daha çok yaralıyoruz.” diyen Dr. Akkurt, sözlerini şöyle sürdürdü: “En faydalısı genç ineğin kaval kemiğinde bulunan kemik iliğidir. Kemik iliği kemiğin içinde bulanan, yağa benzer, beyaz, atalarımızın sofralarından noksan etmediği ama bizim unuttuğumuz bir maddedir. Kaynatılarak suyu tüketildiğinde vücudumuza müthiş bir destek sağlar. 500-1000 kiloluk hayvanı ayakta tutan bu madde bizi de ayakta tutacaktır.”

Kemik iliğinin faydalarının saymakla bitmeyeceğini öne süren Dr. Akkurt, yaşlanmaya bağlı diz kapaklarındaki sıvı eksikliği, kemik erimeleri, mafsal ağrıları, kış hastalıkları, saç dökülmeleri, ameliyat yaraları, kırık, çıkıklarla mücadelede çok aka destek olduğunu vurguladı.

Isınmadan spora başlamayın

Eklem ağrıları ile mücadelede inek sütü yerine keçi sütünden mamül yoğurt, peynir, kefir, yeşil yapraklı taze sebzeler, yeşil çay, badem, balık, yumurta gibi besinlerin de şifalı olacağına değinen Dr. Akkurt, inek sütü, buğday ve şekerden ?rak durulması gerektiğinin altını çizdi.

Hareketli bir yaşam için illa akla ilk olarak koşu ya da ağırlık kaldırmanın gelmesinin de yanlış olduğunu kaydeden Dr. Akkurt, günlük yarım saatlik açık hava yürüyüşlerinin, asansör yerine merdiven tercih etmenin, gideceğimiz yerden bir durak evvel inip bunu yürüyüş fırsatına çevirmenin başlangıç için yeterli olacağını söyledi. Mafsal ağrılarının tedavisinde ilaç ve cerrahi uygulamaların yanı sıra hekim gözetiminde kaplıca suyunun kullanılabileceğini, PRP ve biorezonans metodundan yararlanılabileceğini anlat?m etti.