PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Şimdi; bir tutam karanfildir ayrılık


Ruh
08.Ocak.2019, 23:37
sadece sana...



Şimdi, bir tutam karanfildir ayrılık. Çiğnesem, yokluğunun kokusuna bürünür ağzım; yutsam acı bir sevda yarası oturur benliğime. Kalsaydın sevgilim, ömürlük gülkurusu sevdalar büyütecektim varlığına. Gittin… Gözyaşlarımı geçirdin yüreğinin eşiğine kadar. Gittin sevgilim. Söyleyemediğim tüm sözcükler dilimde az kaldı; rengi çekildi yüzünden şiirlerimin, yalazlanan yollar ardında, kasıma gülümseyen masmavi bir yaz kaldı. Güneşi görmeden ölmem sevgilim,
Bu ümit bana gözlerinden miras kaldı.




- I -

kırmızıya bürünmüş gökyaşları avurtları çökmüş hilal ve esmer yalnızlıkların nihayetinde avuçlarımızda biriken su yakarışları öyküsüne öykündüğümüz, metruk bir yanılgı ve kehribar sarısı vazgeçişler ihtişamla çağıldıyor gözbebeklerinde

yok ormanlarda
hiç gürgenlerin gölgesine defnedilmiş bir sevdadır kırık tebessümün sevgili
bak gözlerime
ellerimde şafak üşüyor tan ağarıyor ayalarının içinde terinden terime göç eden imgedir bu kalabalık sanki aşk ayyuka çıkıyor tün çekilince

- II –

ölüme adanmış begonya kokusu çamların terkisinde kuruyan kozalak ve felç yüreklerin saçaklarında tiril tiril titreyen serçe kadar yokuz halbuki kasım yanıyor dudakların kuşluk vakti kasım kasım kasılıyor içimizde aşk
sen yazılmamış kaderimin soğuk mührü öpsen dudaklarıma iz bırakır saçların öpsem (c)an çekilir sözbebeklerinden sanki ten tenden ürperiyor gün yükselince

- III-

yol boyu dalgın karıncalar dizgisi yol boyu ac? gözlerin bitimsiz bir mazinin ufuk çizgisi söyle varlığına daha kaç milat var sevgili
an’da hapsolup sonsuzluğa hür kalmaksa aşk
ben vazgeçtim sen de geç hürriyetinden geç ki izi kalsın bitimsiz caddelerde ayak izlerinin yürüsek, gölge siyahlığında salınır aşk peşimizden dursak, namı yürür tenimde fahiş gizlerinin sanki tin ardan sıyrılıyor gün çekilince

- IV –

şimdi hazanda zamansız açıveren bir erguvandır içimizde aşk… gitmesek diyorum yığılıp kalsak kaldırım taşlarına ayrılıklar kurmadan yolumuza kumpas ya da… gitsek diyorum er bir vedaya hüküm giysek gözbebeklerimizi çürütmeden yas ağla sevgili
ağla ki munzur arınsın gözyaşlarında şimdi biz öznesi gizil aşkların devrik katilleriyiz halbuki kan cellada ne çok yakışıyor tün yükselince ……………………………




Aşk yürüdüğümüz yollarda saklı kalsa da ayak izlerin; ben karanlığın bağrında dualar yeşertmeyi yüreğinden öğrendim. Bu yüzdendir ki korkmam artık ipi çekilmiş yalnızlıklardan. Pişman değilim sevgilim, gözlerinin sunağında kurban ettiğim diz(e)lerimden; yalanım varsa aşk çarpsın sözlerimi. Ben kirletmeden dokunmayı, ellerinden öğrendim. Kirlendiyse yüreğin, indir beni gözlerinden, uygun bir yar kenarına, razıyım. Biliyorsun her yar kayalığında filizlenir, düz topraklara sığmayan yalnızlığım. Yazdığım şiirin üstüne kalbimi basarım ki; Sana hiç büyümeyecek çocuk yanımla aşığım…